Atıl Tarım Arazisi Nedir? 2025 Güncel Bilgilendirme
Tarım arazisi; tarımsal üretim yapılabilen ya da tarımsal faaliyete uygun, verimli topraklardır. Üzerinde tarla tarımı, meyvecilik, bağcılık, seracılık gibi faaliyetlerin yürütüldüğü bu alanlar, ülke ekonomisi ve gıda arzı için stratejik öneme sahiptir.
Tarım arazilerinin sınıflandırılması ve korunması, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan bilimsel analizlere ve yasal düzenlemelere göre belirlenmektedir. Arazilerin sınıflandırılmasında şu faktörler göz önünde bulundurulur:
-
Toprağın tuzluluk seviyesi
-
Taşlılık oranı
-
Alkalilik ve pH dengesi
-
Drenaj durumu
-
Eğim ve erozyon riski
Tarım Arazisi Çeşitleri Nelerdir?
Tarım arazileri, toprak yapısı ve üretim potansiyeline göre dört ana gruba ayrılır:
-
Mutlak Tarım Arazileri
Verimlilik açısından yüksek olan, tarımsal üretime en uygun topraklardır. Bölgesel iklim ve su kaynakları da bu sınıfa dahil arazilerin değerini artırır. -
Özel Ürün Arazileri
Belirli ürünlerin yetiştirilmesine özel koşullara sahip olan ve genellikle sınırlı türde üretime izin veren alanlardır. -
Dikili Tarım Arazileri
Üzerinde ağaç bulunan, bağ, bahçe, meyve tarlası ve fidanlık gibi arazileri kapsar. -
Marjinal Tarım Arazileri
Verimliliği düşük, geleneksel yöntemlerle zor üretim yapılabilen topraklardır. Ancak doğru yöntemlerle rehabilite edilebilirler.
Atıl Tarım Arazisi Nedir?
Atıl tarım arazisi; üzerinde tarım yapılmayan, ancak teknik olarak tarımsal faaliyete elverişli olan topraklardır.
Bu durumun başlıca nedenleri şunlardır:
-
Miras ve mülkiyet ihtilafları
-
Arazinin hisseli olması ve anlaşmazlıklar
-
Tarımın ekonomik olarak cazip olmaması
-
Göç nedeniyle kırsal nüfusun azalması
-
Aile içi anlaşmazlıklar veya kullanım hakkı belirsizlikleri
Türkiye’de Atıl Tarım Arazisi Gerçeği
Güncel verilere göre Türkiye’de yaklaşık 3 milyon hektar tarım arazisi atıl durumdadır. Bu oran, tarım arazilerinin yaklaşık %10’una denk gelmektedir ve hem üretim hem de gıda güvenliği açısından büyük bir kayıptır.
Atıl Tarım Arazileri Nasıl Değerlendiriliyor?
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, atıl durumdaki tarım arazilerinin yeniden üretime kazandırılması amacıyla çeşitli projeler yürütmektedir. Bu kapsamda:
-
Kiracılık, ortakçılık, yarıcılık modelleri teşvik ediliyor.
-
Sözleşmeli tarım sistemine geçiş destekleniyor.
-
Devlet tarafından arazilerin kiralanması ile üreticilere yeni alanlar açılıyor.
Ayrıca “Arazi Bankacılığı” gibi sistemlerle, tarım yapmayan maliklerin arazilerini tarıma uygun yatırımcılara devretmeleri için yasal ve finansal altyapı hazırlanıyor.
Miras Tarım Arazilerinin Bölünmesi
Eski uygulamalarda miras kalan tarım arazileri, hisseli olarak mirasçılar arasında bölünüyor ve parçalanmış küçük alanlar, üretim için elverişsiz hale geliyordu.
Ancak, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında yapılan son düzenlemelerle:
-
Mutlak tarım arazileri 20 dönümden küçük parçalara ayrılamaz.
-
Dikili araziler minimum 5 dönüm, örtü altı (sera) arazileri ise 3 dönümden küçük bölünemez.
-
Arazinin mirasçılar arasında tek kişiye devri, satış ya da bedel karşılığı devralma yöntemiyle sağlanabiliyor.
-
Anlaşmazlık durumlarında sulh mahkemelerinde dava açma hakkı tanınıyor.
Bu sayede verimlilik kaybı, tarım dışı kullanıma yönelim ve hisseli kaosun önüne geçilmeye çalışılıyor.
Tarım Arazilerinin Bölünmesinin Riskleri
-
Tarım dışı kullanım artışı
-
İmar baskısı ve toprak kaybı
-
Sulama ve ulaşım altyapısı verimsizliği
-
Verim düşüklüğü ve üretim maliyetinin artması
Tarım Arazilerine Sahip Çıkmak Bir Zorunluluk
Atıl tarım arazilerinin yeniden üretime kazandırılması, sadece gıda güvenliği açısından değil, kırsal kalkınma ve milli ekonominin sürdürülebilirliği açısından da kritik önem taşır.
Eğer siz de tarım arazisine sahipseniz ve üzerinde üretim yapamıyorsanız; bu alanları kiraya vererek, ortak üretim modeli kurarak ya da kooperatiflerle iş birliği yaparak toprağınızı yeniden canlandırabilirsiniz.