Başkent Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feride Bahar Işın, Covid-19 salgınının ardından konut ve ticari gayrimenkul sektöründe yaşanacak değişimleri anlamaya yönelik dikkat çekici bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırma, 262 tüketici ile yapılan anket sonuçlarına dayanıyor ve konut tercihleri ile satın alma sürecindeki önceliklerin salgın sonrası nasıl değiştiğini gözler önüne seriyor.

Konut Tercihinde Yeni Paradigma: Balkon, Bahçe ve Bağımsızlık

Anket sonuçları, salgın sonrası tüketicilerin daha bağımsız ve doğayla iç içe bir yaşam arayışı içinde olduklarını ortaya koyuyor. Katılımcıların büyük çoğunluğu, balkonlu, bahçeli ve müstakil yapılara yönelmiş durumda.

Öne çıkan veriler:

Bu sonuçlar, kent merkezlerinde yüksek katlı binalardan çok, az katlı ve müstakil konutlara olan ilgide artış yaşandığını gösteriyor.

Emlak Sektöründe Kiralama Eğilimi Güçleniyor

Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından biri de, tüketicilerin satın alma yerine kiralama eğiliminde artış göstermesi oldu. Katılımcıların %87’si, salgın sonrası süreçte ev satın almak yerine kiralamayı tercih edeceklerini ifade etti. Bu eğilim, ekonomik belirsizliklerin yanı sıra esnek yaşam arayışını da yansıtıyor.

Ortak Alan Kullanımı Artık Tercih Edilmiyor

Pandeminin, toplu yaşam alanlarına dair algıyı kökten değiştirdiği görülüyor. Ankete göre:

Satın Alma Sürecinde Dijital Dönüşüm Öne Çıkıyor

Teknolojinin emlak sektöründeki rolü, salgınla birlikte daha da görünür hale geldi. Tüketicilerin önemli bir kısmı, satın alma sürecinde dijital çözümleri tercih ediyor.

Bu veriler, sanal turlar, görüntülü görüşmeler ve dijital portföy yönetiminin sektörün vazgeçilmez araçları haline geleceğini ortaya koyuyor.

Prof. Dr. Feride Bahar Işın: “Emlak sektöründe paradigma değişiyor”

Araştırmayı değerlendiren Prof. Dr. Feride Bahar Işın, salgının emlak sektöründe kalıcı değişikliklere neden olduğunu vurguladı.

“Pandemi, dijital dönüşümün hızlanmasına ve gayrimenkulde yaşam tarzına dayalı yeni tercihlerin ortaya çıkmasına neden oldu.” diyen Işın, şu tespitlerde bulundu:

Müstakil ve Doğaya Yakın Konutlara Talep Artacak

Işın’a göre, pandemi süreciyle birlikte insanlar kendi kendine yeten, izole konutlara daha çok yönelmeye başladı. Bu talep doğrultusunda:

Yeni Nesil Konut Anlayışı Şekilleniyor

Araştırma sonuçları, salgın sonrası konut tercihlerinde köklü bir dönüşümün sinyalini veriyor. Artık konut sadece bir yaşam alanı değil; izolasyon, üretim, sağlık, konfor ve sürdürülebilirlik merkezli bir yapı olmak zorunda.

Emlak geliştiriciler, bu değişimi dikkate alarak:

Pandemi, Konut Tercihlerinde Yeni Bir Çağın Kapısını Araladı

Covid-19 salgını, emlak sektöründe yalnızca geçici bir etki yaratmadı; kalıcı bir paradigma kaymasına neden oldu. Tüketiciler artık daha fazla mahremiyet, doğayla uyum, teknoloji ve kişisel alan istiyor.
Emlak sektörü bu yeni ihtiyaçlara uygun çözümler üretmediği takdirde, klasik konut modelleri cazibesini yitirebilir.

Bu nedenle, geleceğin konutu; sürdürülebilir, izole, dijitalleşmiş ve özgün yaşam alanları sunan bir yapıya evrilmek zorunda. Ve bu evrim, şimdiden başladı.