Harvey Law Group Türkiye Ofisi, beşinci yılını kutlarken, Türk yatırımcıların Karayip ülkelerindeki vatandaşlık programlarına yönelik artan ilgisini değerlendiren kapsamlı bir analiz yayımladı. Karayip ülkelerinde uygulanan Yatırımla Vatandaşlık Programları (Citizenship by Investment Programs – CIPs), hem bölge ekonomileri için stratejik bir kaynak hem de yatırımcılar için küresel fırsat kapısı olmayı sürdürüyor.
Yatırımla vatandaşlık programları, yalnızca vizesiz seyahat özgürlüğü değil, aynı zamanda:
Siyasi istikrar,
Güvenli yaşam,
Vergisel avantajlar ve
Uluslararası eğitim olanakları gibi unsurlarla da yatırımcıların ilgisini çekiyor.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerden gelen başvurularda gözle görülür bir artış yaşanırken, Saint Kitts and Nevis, Dominika, Antigua & Barbuda, Grenada ve Saint Lucia gibi Karayip ülkeleri, sundukları esnek ve yatırım dostu şartlarla öne çıkıyor.
Harvey Law Group'un yayımladığı rapora göre, 2024 yılında dünya genelinde on binlerce kişi bu programlar aracılığıyla ikinci vatandaşlık elde etti. Ancak Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından yöneltilen sürekli değişen talepler, Karayip hükümetlerini uluslararası standartlara uyum için yeni reformlara zorluyor.
Program yöneticileri, bu süreci "hareketli bir hedefi kovalamak" olarak tanımlasa da, küresel yatırımcı ilgisinin azalmadığı vurgulanıyor.
Harvey Law Group Türkiye Ülke Müdürü Çiğdem Sarıoğlu Ergut, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye ofisi olarak beşinci yılımızı kutladığımız bu dönemde, yatırım yoluyla vatandaşlık programlarına Türk vatandaşlarının ilgisinin istikrarlı şekilde arttığını görüyoruz. Özellikle çocukları için uluslararası eğitim arayan, iş hacmini büyütmek isteyen girişimciler ve serbest dolaşım hakkı arayan bireyler için bu programlar büyük bir fırsat.”
Başlangıçta yalnızca devlet bağışları ile sınırlı olan programlar, artık:
Gayrimenkul yatırımı,
Devlet tahvilleri,
İşletme yatırımları gibi seçeneklerle zenginleşmiş durumda.
2025 yılı itibarıyla, Karayip vatandaşlığı programları yatırımcılara yalnızca 130’dan fazla ülkeye vizesiz erişim sağlamıyor, aynı zamanda aile bireylerinin geleceğini güvence altına alma fırsatı da sunuyor.