35,1896$% 0.27
36,5755€% 0.43
2.947,49%0,61
4.800,00%0,12
19.228,00%0,11
9.754,44%-0,11
03 Ocak 2025 Cuma
Son yıllarda Türklerin yurt dışında en çok konut yatırımı bulunduğu şehirlerin başında ABD’nin Florida eyaletindeki Miami geliyor. Uzun plajları ve yaz kış güneşli havası ile tanınan şehir konut yatırımı için de adeta cazibe merkezi.
Eyalette gelir vergisi olmaması da şehri konut yatırımı için odak noktası haline getiriyor. Şehrin kıyı şeridini oluşturan adalarda milyon dolarlık lüks dairelerin bulunduğu apartmanlar yükseliyor.
DÜNYANIN EN ZENGİNLERİ BURADA OTURUYOR
Bu bölgede bulunan malikhaneler de birbirinden ünlü isme veya dünyanın en zengin milyarderlerine ev sahipliği yapıyor. Örneğin bu bölgede bulunan ve milyarderler sığınağı olarak da bilinen Indian Creek semtinde Amazon’un kurucusu Jeff Bezos, Başkan Donald Trump’ın kızı Ivanka Trump, milyarder Carl Icahn ve ünlü NFL sporcusu Tom Bradley’in de yatırımları bulunuyor.
TÜRKLER ŞEHRE AKIN EDİYOR
Türkler de bu şehre adeta akın ediyor. Bu ilgi son yıllarda başta WSJ olmak üzere ABD basınına da yansımış durumda. Yerel kaynaklar kimi Türklerin yerleşmek için kimilerinin de kira geliri veya yatırım amaçlı olarak bu şehirden gayrimenkul aldığını bildiriyor. Şehirde emlak projelerini hayata geçiren ve milyonlarca dolarlık konutlar inşa eden Türk iş insanlarının da sayısı artıyor. Sadece konut değil Türkler şehirde iş yeri yatırımlarında da bulunuyor.
MİAMİ GÜNDEN GÜNE BATIYOR
Ancak son bilimsel veriler şehir için pek de iç açıcı değil. Business Insider’da yer alan bir habere göre Miami’nin ünlü kıyı şeridi günden güne batıyor. Uydu verilerinin derlenmesi ile Aralık ayında yapılan araştırmada şu ana kadar kıyı şeridinde bulunan 35 yüksek binanın yavaşça battığı tespit edildi. 2016 ile 2023 yılları arasında bu binalar 2 ila 8 cm çökerken, bu sayının daha da artmasından korkuluyor. Uzmanlar günden güne çöken kıyı şeridindeki binaları kurtarmak için alt yapı iyileştirme çalışmaları yapılacağını duyurdu.
2050 YILINA KADAR ABD’DE YARIM MİLYON İNSAN ETKİLENEBİLİR
Kıyı şehirlerinin batmaları dünya genelinde bir problem. Özellikle Güney Asya’da şehirlerin seviyesi günden güne düşüyor. Deniz seviyelerindeki yükselmenin yanı sıra, nüfusu fazla olan şehirlerdeki yeraltı sularının tükenmesi de şehirlerin günden güne çökmesine neden oluyor. Yeraltı sularının hızlıca tüketilmesi yeraltındaki kayaçlar arasında boşluğa neden oluyor ve binalar günden güne batmaya başlıyor. Şehirlerin seviyelerindeki bu düşüş sel baskınlarının artmasına ve buradaki mülklerin kullanılamaz hale gelmesine neden oluyor. Kasırgaları ile ünlü Miami kentinde de bu su baskınlarından korkuluyor. ABD’de şehirlerin batması sonucu 2050 yılına kadar kıyılarda bulunan 109 milyar dolarlık mülkün oturulamaz hale geleceği belirtiliyor. Bu olaydan ise yarım milyon insanın etkileneceği ifade ediliyor. New York ve Baltimore gibi şehirler de her yıl 2 cm batıyor.
FELAKETE NEDEN OLMUŞTU
Yapılan araştırma Miami’deki çökme sorununun sadece yer altı suları ve deniz seviyesi ile olmadığını da ortaya çıkardı. 2021 yılında 98 kişinin ölümüne neden olan Florida’daki Champlain South Condominium Tower binasının çökmesi araştırmacıları harekete geçirdi. İnşaatta bir problem olmadığını bulan uzmanlar, Miami’deki çok fazla konut inşaatının bu kazaya neden olduğunu açıkladılar. Miami kıyı şeridinin kumlu yapısı nedeniyle inşaatların yarattığı titreşimlerin zemindeki kireçtaşı benzeri kayaçları kaydırdığı ortaya çıktı. Kısaca yatırımcıların Miami’ye olan ilgisi de binalar için tehlike yaratabiliyor.
patronlardunyasi.com
Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, belediye olarak 2024 yılının 3 çeyreğinde 3 bin 785 adet yapı ruhsatı ile Türkiye’de en çok ruhsat veren belediye olduklarını ifade etti.
Palancıoğlu, yazılı açıklamasında, Melikgazi Belediyesinin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından son açıklanan 2024 yılının 3 çeyreğindeki istatistiklere göre, Türkiye genelindeki yapı ruhsatı verilerine göre 1402 belediye içerisinde yeni yapı için en çok yapı ruhsatı düzenleyen belediye olduklarını ifade etti.
Palancıoğlu, belediyede iş ve işlemlerin seri ve kolay olması için yeni çalışmaları da hayata geçireceklerini belirtti.
Türkiye’de en çok yapılaşan, büyüyen ve gelişen belediyenin Melikgazi olduğunu anlatan Palancıoğlu, şunları kaydetti:
“2024 yılında büyük bir başarı elde ettik. Aynı şekilde 1554 adet de mesken vermiş durumdayız. Önceki yıla göre yapı ruhsatı taleplerinde yaklaşık yüzde 10 civarında, yapı kullanma izin belgesi taleplerinde de yüzde 50’ye yakın oranda artış meydana geldi. Dolayısıyla bu belediyemiz için büyük bir başarıdır. Belediye olarak birçok projeyi hayata geçiyoruz. Okullar, sosyal tesisler, aile sağlık merkezleri gibi hizmetleri ilçemize kazandırdık. Bu da ilçemizin daha yoğun talep görmesine, daha yoğun talep almasına ve yapılaşmasına olanak sağlıyor.”
Haziran 2023-Mart 2024 döneminde yüzde 8,5’ten yüzde 50’ye yükseltilen ve sekiz aydır bu düzeyde tutulan politika faizi ekonomide üretimi geriletirken, piyasadaki fonların mevduat başta TL cinsi finansal yatırım araçlarına yönelmesine yol açmıştı.
Bu süreçte ekonomi çevrelerinden indirim yönünde gelen talep ve baskılar giderek artmıştı. Merkez Bankası 26 Aralık toplantısında, 22 ay sonra ilk kez faiz indirimine gitti ve dokuz aydır yüzde 50’de tuttuğu politika faizini yüzde 47,5’e çekti.
250 baz puanla başlayan ilk adım faiz indirim kararı ve “kontrollü” de olsa indirimlerin devam edeceği şeklinde verilen mesajın ardından, piyasa göstergelerinde volatil bir seyir gözlenmemekle birlikte sürecin devamında piyasaları nasıl etkileneceği, paranın yönünün ne olacağı gündem oldu.
FIRSAT MALİYETİ DEĞİŞTİ
Dünya’dan Naki Bakır’ın haberine göre, faizin düzeyindeki değişimler, yatırım araçları arasındaki fırsat maliyetini değiştiren başlıca faktörü oluşturuyor. Yüksek faiz döneminde cazip getirili risksiz araçlar tercih edilirken, düşük faiz koşullarında yatırımcı risk de alarak başka araçlara yöneliyor.
Bu nedenle, program döneminde aşırı yükselen faizler nedeniyle revaçta olan risksiz TL faizin, 2025 boyunca indirimlerin devam etmesi durumunda cazibesinin azalacağı, TL mevduatta çözülme yaşanacağı genel kanı.
Bu da yatırımcıların hisse senedi, döviz, altın gibi diğer klasik enstrümanlara yönelmesine etki edecek bir faktör olarak görülüyor. Faiz indirimi sürecinde, değer saklama aracı olarak altına ve dövize ve özellikle Borsa’ya yönelişin artacağı beklenirken, BIST’te hızlı yükseliş trendi olasılığına işaret ediliyor. Faizlerin giderek düşmesi paralelinde ilginin artacağı beklenen bir diğer sektör de gayrimenkul-konut sektörü.
BORSA’YA BEKLENEN İLGİ ARTIŞI
Faiz indirimi sürecinin başlaması ile paranın yeni rotası konusunda favori olarak dile getirilen yatırım alanlarının başında Borsa geliyor. BIST 30 ve BIST 100 endeksleri bünyesindeki şirketlerin hisselerinin faiz indirimiyle birlikte kısa ve uzun vadede artış gösterebileceği belirtiliyor. Şirketlerin borçlanma maliyetlerini düşürerek kârlılık beklentilerini artıran bir faktör olarak faiz indirimleri, yatırımcılarda risk alarak Borsa’ya yönelmeyi teşvik ediyor. Başlayan yeni süreçte Borsa’ya ilginin giderek artabileceği, BİST’te hızlı yükseliş trendi yaşanabileceği belirtiliyor.
HANGİ HİSSELER ÖNE ÇIKACAK?
Uzmanların öngörüsüne göre, yeni süreçte şu dört kategorideki hisseler en fazla rağbet görecek ve kazandıracak:
Perakende ve temel tüketici ürünleri: Yiyecek ve içecek, ev eşyası, hijyen ürünleri, alkol ve tütün gibi tüketiciler tarafından günlük olarak kullanılan bir dizi temel ürünü kapsayan bu kategorideki sektörlere ait hisseler, faiz indirimi sürecinde cazibesi artacaklar arasında sayılıyor.
Teknoloji hisseleri: Teknoloji şirketlerinin değerlemelerinin büyük ölçüde gelecekteki kazançlara bağlı olması nedeniyle, faiz oranlarının düşmesiyle birlikte gelecekteki kazançların matematiksel olarak daha değerli hale geleceği, bu faktörün faiz indirimleri sürecinde teknoloji hisselerinin daha değerli hale gelmesine katkı yapacağı belirtiliyor.
Gayrimenkul hisseleri: Politika faizinde yapılacak indirimler paralelinde diğer piyasa faizleri gibi konut kredisi faizinin de düşecek olması, kredi kullanımını erişilebilir hale getirerek yurttaşların gayrimenkul satın alımlarını artıracağı için ilgili sektör kuruluşlarının hisselerine de prim yaptıracağı öngörülüyor.
Temettü veren hisseler: Yatırımcısına sağladığı ekstra kazanç sebebiyle talep gören bu hisselerin faiz indirimleriyle birlikte yatırımda fırsat maliyeti azalacağı için temettü popülerliğinin artması bekleniyor.
ALTIN, DÖVİZ, GAYRİMENKUL
Faiz indirimlerinin, altına yönelik yatırımcı ilgisini de artıracağı bekleniyor. Azalan faiz getirisi dolayısıyla yatırımcıların TL mevduattaki birikimlerini çözerek, değer saklama aracı olan altına yatırabileceği belirtiliyor.
Küresel piyasalarda dolar üzerinden fiyatlanan altında, kurdaki yukarı yönlü oluşabilecek hareketler de fiyatı yukarı iten bir faktörü oluşturuyor. Jeopolitik gerilimler, bölgesel savaşlar gibi istikrarsızlıklar da dünyada altına prim yaptırıyor.
Faizde yükseliş rallisi ile dövize spekülatif atağın önünün kesildiği dönemde, dövizden çözülen fonlar cazip getirisi dolayısıyla mevduat başta TL enstrümanlara yönelmişti. Faizde düşüş sürecinde ise tersine, cazibesi azalacak TL cinsi yatırım araçlarından çözülecek birikimlerin döviz varlıklarına yönelmesi olağan bir durum olarak görülüyor.
Döviz talebinde kayda değer bir artış yaşanması ise kurları yükseltmesi beklenen sonuç. Ekonomide “Düşerken al, yükselince sat” kuralının aksine, dövizde hareketlenme başladığında küçük yatırımcıların dövize yönelişinin bir furyaya dönüştüğü de Türkiye’de bilinen bir durum.
Yüksek kredi faizleri ve sıkılaştırma nedeniyle konut sektöründe, yaşanan durgunluk, faiz indirimi sürecinin başlayacağı beklentisinin giderek güçlenmesiyle son üç ayda yerini canlanmaya bırakmıştı. Faizde indirim sürecinin fiilen başlaması ile sektörde canlılığın hızlanarak devam edebileceği öngörülüyor. Ancak kredi faizlerinin düşmesi ile birlikte konut fiyatlarında yaşanacak olası yükseliş ise bu trendi baskılayabilecek bir faktörü oluşturuyor.
FAİZ HANGİ DÜZEYE İNECEK?
Merkez Bankasının belirlediği bir hafta vadeli repo işlemlerinde uygulanan faiz oranı, ekonomi çevrelerinde “politika faizi” olarak adlandırılıyor.
Merkez bankaları bu faiz oranını belirleyerek iktisadi faaliyet ve fiyatlar genel seviyesini etkilemeyi amaçlıyor. Faiz silahı, Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede temel politika aracını oluşturuyor. 250 baz puanla başlayan indirim sürecinde politika faizinin 2025 yılı sonunda hangi düzeye ineceği, ekonomideki aktörleri yakından ilgilendiriyor.
Merkez Bankası’nın aralık ayında, reel sektör ve finansal sektör temsilcilerinden oluşan 69 katılımcı tarafından yanıtlanan Piyasa Katılımcıları Anketi’nin sonuçları, 2025 boyunca politika faizinde toplam 16,62 puanlık bir indirim beklentisini ortaya koyuyor. Katılımcıların yanıtları toplulaştırılarak değerlendirildiğinde 12 ay sonrası için beklenen politika faizi yüzde 30,88 düzeyinde bulunuyor.
ENFLASYONLA MÜCADELE NASIL ETKİLENİR?
Merkez Bankası’nın faiz indirimi sürecini, 2025 asgari ücret zammının beklenen enflasyon öngörüsüyle yüzde 30’da tutulması üzerine erkene çektiği değerlendirilirken Banka, indirim sürecinde para politikasında sıkılığın korunacağı vurgusu yaptı.
Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı düşüş sağlanana, beklentilerin öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para duruşunun sürdürüleceğinin altını çizen Banka, faiz düzeyinin dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleneceğini bildirdi. Bu arada Merkez Bankası, yıllık toplantı sayısını 12’den 8’e düşürürken, operasyonel çerçevede de değişikliğe giderek, gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla-/+ 150 baz puanlık bir marjla belirlenmesi kararı ile faiz koridorunu da daralttı.
Faiz indirim sürecinin 2025 boyunca devam etmesi genel beklenti olmakla birlikte, bundan sonraki adımların “ihtiyatlı ve kontrollü” şekilde atılacağı mesajı dolayısıyla Banka’nın enflasyonun seyrinde olumsuzluk görmesi durumunda makro ihtiyati tedbirlerle buna müdahale edeceği bekleniyor. Bu da dezenflasyonda aksama olasılığına bağlı olarak her toplantıda indirim çıkmayabileceği anlamına geliyor.
*Önceki ay sonu itibarıyla yıllık.
3.5 MİLYON DOLAR
Emrah, Dubai’den ev aldı. Şarkıcının, Dubai’deki evinin değerinin 3.5 milyon dolar olduğu öğrenildi.
DÜNYACA ÜNLÜ İSİMLER
Ünlü şarkıcının yeni komşuları, David-Victoria Beckham çifti, Kim Kardashian, Will Smith, Madonna ve Justin Bieber.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2024’te en çok gayrimenkul satışı yapılan illeri ve ilçeleri açıkladı. Birçok vatandaş tarafından “En çok gayrimenkul satışı yapılan il hangisi?” ve “En çok gayrimenkul satışı yapılan ilçe hangisi?” sorularının yanıtı araştırılmaya başlandı. İşte detaylar…
EN ÇOK GAYRİMENKUL SATIŞI YAPILAN İLLER
En çok gayrimenkul satışı yapılan iller şu şekilde:
EN ÇOK GAYRİMENKUL SATIŞI YAPILAN İLÇELER
En çok gayrimenkul satışı yapılan ilçeler şu şekilde:
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.