34,0220$% 0
37,5571€% 0.06
2.753,97%0,05
4.556,00%-0,13
18.167,00%-0,19
9.573,85%-0,52
12 Eylül 2024 Perşembe
Emlak Konut Asansör, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın himayesinde Emlak Konut GYO’nun iştiraki olarak Şubat 2021’de Konya’da kuruldu. Türkiye Yüzyılı hedefinin “Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı” kapsamında üretime başlayan EKA, sıfır atık uyumlu endüstri 4.0 teknolojisi ile sektörde fark oluşturdu. Fabrika ekolojik sürdürülebilirlik ve düşük karbon ayak izi ilkesiyle ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Fabrikada tasarlanan asansörlerin güvenlik testi 42 metre yüksekliğindeki kulede gerçekleştiriliyor.
BAKAN KURUM TESİSİN GÖRÜNTÜLERİNİ PAYLAŞTI
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından EKA’nın Konya’daki fabrikanın ve üretim bandının görüntülerini paylaştı. Fabrikanın yerli ve milli olmasının yanı sıra sıfır atık uyumlu ve yenilenebilir enerjiyi kullandığına dikkat çeken Bakan Kurum, “İleri teknolojiyle tecrübe ve birikim birleşince ortaya çok iyi işler çıkıyor. Türkiye’nin ilk yerli asansör fabrikasında, Emlak Konut Asansör ile dünyaya açılıyoruz. İnşaat sektöründe yüzde 100 yerli üretim hedefiyle şimdi Türkiye’nin ilk yüksek hızlı asansörünü hayata geçirmek için de çalışmalarımıza başladık” ifadelerini kullandı.
YÜKSEK HIZLI ASANSÖR HAZIRLIĞI
“Bizler asansör sektörünün profesyonelleriyiz” diyen EKA Genel Müdürü Kurtuluş Erdem Bayraktar da Türkiye’nin ilk yüksek hızlı asansörüyle ilgili şu bilgileri verdi: Türkiye’nin ilk yüksek hızlı (6metre/saniye hız) asansörü için harekete geçtik.
Şu an AR-GE merkezimiz ürün tasarım aşamasında. En kısa sürede testleri gerçekleştirip sertifikasyon ve üretim süreçlerine başlamayı hedefliyoruz. Amacımız küresel pazarın önemli aktörleri ile rekabet eden, tüm dünyada ürün ve hizmetlerimizin kalitesini ön plana çıkaran, yerli ve milli bir dünya markası olmak.
DEPREM BÖLGESİNE YÜZLERCE ASANSÖR GÖNDERİLDİ
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaptıkları çalışmaları da anlatan Bayraktar, “EKA olarak bütün gücümüz ile ‘önce kendi ülkemiz insanlarının ihtiyacını karşılamak gerekir’ diyerek ihracat çalışmalarını bir süre yavaşlatıp, deprem bölgesine yönelik konteyner ve asansör üretimine öncelik verdik. Bakanlık iştirakleri Emlak Konut GYO, TOKİ, EPP, dahil olmak üzere biz de EKA olarak elimizi taşın altına koyduk. Hep birlikte uyumlu bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Asrın Felaketi sonrası yüzlerce asansörü bölgeye gönderdik. Bunlar bizim için gurur verici” dedi.
EKA üretim fabrikası güneş enerjisinden faydalanarak elektrik tüketiminin tamamını kendi imkanları ile karşılıyor. Pazarındaki en büyük AR-GE merkezine sahip olan Emlak Konut Asansör, akıllı yazılımlar ve robotik sistemlerle üretim yapıyor. Kuruluş aşamasında yüzde 75 yerlilik oranına sahip olan şirket 3 yıllık sürede bu oranı yüzde 91,46’ya yükseltmeyi başardı. EKA, Bakan Kurum’un en az yüzde 20 genç istihdam sağlama koşulunu da yüzde 35’e yükseltti. EKA 10 yıl içinde 5 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşıp, dünyanın lider 7 asansör firması arasına girmeyi hedefliyor. Fabrika 2022 yılı ağustos ayında yurt içi satışlara başladı.
Açıldığı günden bu yana 6 yıl geçmesine rağmen tek bir yolcu uçağı inmeyen Balıkesir Merkez Havalimanı’na ilişkin CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı tepki gösterdi ve açıklamalarda bulundu.
Daha önce havaalanı ile ilgili rapor hazırlayarak kamuoyu ile paylaşan CHP’li Sarı, bu kez elindeki dürbünle Balıkesir semalarında yolcu uçağı aradı. ”Hâlâ bir şey göremiyoruz. Hâlâ çağrılarımıza cevap alamadık” diyen CHP’li milletvekili Serkan Sarı, şöyle konuştu:
‘BİR UÇAK BİLE İNMEDI, PERSONELİ ARTTI’
“Ulaştırma Bakanımıza çağrıda bulunmuştuk. Soru önergeleriyle, Meclis’te açıklamalar yaparak, basın açıklamalarıyla kamuoyuna aydınlatarak Bakan’dan bitmiş olan, 2019 yılından beri faal olan bu havaalanına uçak indirmesi için çağrımızı her türlü yapmış durumdayız. Bugün geliyoruz acaba Bakan bir şeyler yapıyor da biz mi görmüyoruz diye, dürbünümüzle de geldik. Bakalım bu çalışmaların sonunda 5,5 yıl geçmiş olmasına rağmen 46 personelle çalışmaya başlayan bugün 78 personele çıkan ve bir tane tarifeli uçak inmeyen bu havaalanına acaba ne yapılıyor diye inceleme yapmaya geldik. Bu gözlerimizle göremedik. Dürbünümüzle baktık gene bir şey göremedik.”
‘GİDERİ GELİRİNİN 169 KATI’
CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı havaalanının giderinin 169 milyon TL olduğunu açıklarken geliri içinse milyon lira ifadesini kullanarak açıklamasını şöyle sürdürdü:
”Yani gelirinin 169 katı gideri olan bu havaalanına hâlâ bir uçak inmedi. Buradan Ulaştırma Bakanı’na çağrıda bulunuyoruz. Derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Bilmiyorum Türkçe anlatıyoruz, anlaşılmıyor, farklı dillerde de açıklamalar yapmamız gerekiyorsa onu da yapalım ama Balıkesir halkının yatırımının karşılığını verilmesi gerekiyor.’’
‘KİMİN AKLIYLA BU YATIRIMI YAPTINIZ?’
Sarı, Balıkesir Merkez Havalimanı’nın bugünkü değeri ile 550 milyon liralık bir yatırım olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Soru önergemize verilen cevap, hava yolu şirketlerinin bu konuda gerekli bulmadığı, kârlı bulmadığı için uçak indirmek istemediği. Peki, bu havaalanını yaparken aklınız neredeydi? Kimin aklıyla bu yatırımı yaptınız, bu hesabı kim yaptı? Bu hesapsızlığın bedelini kim ödeyecek? Sizin bu hesapsız yatırımlarınızın sonucunda oluşan zarar 550 milyondan fazla bugünkü değeri ile buranın yatırım maliyeti 550 milyondan fazla ve 169 milyona yakın da gideri var. Buranın geçtiğimiz yıl 78 milyon lirayı bulan gideri bu yıl 150 milyon lira daha olacağı öngörülüyor. Yani her yıl zarar eden bu havaalanına ne yazık ki bir tarifeli uçak indirmeyi başaramıyorsunuz.
‘HAVAALANINI ÇALIŞIR HALE GETİRMEK ZORUNDASINIZ’
Bakan’a çağrıda bulunuyorum, bu havaalanını çalışır hale getirmek zorundasınız. Bu yatırımı yaptıysanız gelip bu havaalanında çalıştıracaksınız. Eğer havaalanı şirketleri hava yolu şirketleri buna karar veriyorsa bırakın Bakanlığı hava yolu şirketleri yapsın. O zaman siz görev ve sorumluluğunuz yerine getirmediğiniz sürece Balıkesir halkının hakkını savunmaya devam edeceğim. Bu çağrılarım devam edecek. Ya buradaki havaalanına uçak inecek, Balıkesir halkına hizmet edecekseniz ya da gereğini yapacaksınız. Balıkesir halkı bu yatırımın çalışır hale gelmesini istiyor ya da bu yatırımı çalıştıramıyorsanız sorumlular kimse çıkıp açıklama yapsın. Buraya Cumhurbaşkanı geldi açıklama yaptı, hayırlı olsun diye; Ulaştırma Bakanı geldi açıklama yaptı, hayırlı olsun diye. 6 tane Ulaştırma Bakanı burasıyla ilgili açıklama yaptı. Bölgenin AKP’li milletvekilleri açıklama yaptı. Herkes konuştu, herkes konuştu ama bir tek icraat göremedik. Buradan Cumhurbaşkanı’na ve Bakan’a sesleniyorum; Balıkesir’deki bu yatırımı çalışır hale getirmek zorundasınız, sizleri göreve davet ediyorum.”
Alarko Holding kurucularından İshak Alaton, tam 8 yıl önce bugün hayata gözlerini yumdu.
Vefatının yıl dönümünde Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton, babasını anmayı unutmadı.
“GIPTA EDİLECEK TEK ÖZELLİĞİM”
Babasının karelerini paylaşan Alaton, “Gıpta edilecek tek özelliğim böyle bir insanın kızı olup; onun gölgesinde, onun doğrularıyle büyümüş olmak olabilir. Her konuda çıtamı belirleyen; özel ve güzel insan, onur, gurur ve iyimserlik, verimlilik abidesi. Hergün anıyorum, hergün daha da çok özlüyorum.Bir yandan da iyi ki dünyanın ve insanlığın gidişatını görmedi diye avunuyorum” notunu düştü.
“ZENGİNLİĞİ ÇEŞİTLENDİRDİM”
Alaton ayrıca sosyal medya hesabından, babası İshak Alaton’un mezar taşında yazan yazıyı paylaştı. İşte o yazı:
Ben İshak
İnsan doğar ve ölür
Bazı insanlar yaşar ve ölür
Ben yaşadım.
Çalıştım, öğrendim,, ürettim…
Dürüst oldum, kimsenin hakkına girmedim.
Para kazandım ama paraya mahkûm olmadım.
Başarıyı sıradanlaştırdım, zenginliği çeşitlendirdim.
Erkenden lüzumlu ve lüzumsuzun farkına vardım.
Kalıcılık ve saygınlık aradım.
Cesur oldum, sorguladım: Tek kimlikle yetinmedim.
Öteki olmaya direndim Türkiyeli yaşadım.
Ağırlıklarımdan kurtuldum.
Bencilleşmedim, ülkemi ve insanlığı düşündüm.
Özgürleşip kendime ve topluma sorular sordům.
Günahlarımızdan arınalım dedim.
Erken öten horoz olmayı göze aldim.
Umudumu hiç kaybetmedim.
Gençlere güvendim, kapım onlara her zaman açık oldu.
Bilgi ve tecrübelerimi paylaştım.
İyi bir dost, iyi bir eş, iyi bir baba olmaya çalıştım.
Her güne, daha iyi ve daha faydalı insan olmak için başladım İyi ki yaşadım…
SÖZLEŞME YAZILI OLMALI
Taşınmaz ticaretine yönelik alım satım ya da kiralama hizmeti, mülk sahibi ile emlakçı arasında yapılan yetkilendirme sözleşmesine dayanır. Bu sözleşme mutlaka yazılı olmalıdır. Yetkilendirme sözleşmesinin birer nüshası taraflarda kalacak şekilde en az iki nüsha olarak düzenlenir. Bu sözleşmede emlak işletmesinin yetki belgesi numarası ve iletişim bilgileri ile sorumlu emlak danışmanının adı, soyadı ve imzası, mülk sahibinin bilgileri ve imzası, hizmetler ve hizmet bedelleri, taşınmaza ait bilgiler, tarafların hak ve yükümlülükleri, sözleşmenin süresi gibi bilgiler yer alır.
E-DEVLET’TEN YAPILACAK
Yetki belgeli bir emlakçı seçildikten ve yazılı sözleşme yapıldıktan sonra sıra yetki vermeye geliyor. Elektronik doğrulama sistemine göre konut satacak veya kiralayacak kişiler, e-Devlet üzerinden kendisine ait gayrimenkulü seçerek, açılacak pencereden emlakçısını yetkilendirecek. Yetki süresi en az 3 ay olacak, süre aynı ekrandan uzatılabilecek. Aynı taşınmaza ilişkin, birden fazla emlak işletmesinin yetkilendirilmesi mümkün. Böylece emlakçılar da aldıkları yetkiyle sitelere ilan girebilecek. Yetki belgesiz emlak işletmeleri ilan girişi yapamayacak. EİDS yetki doğrulama uygulaması hem satılık hem de kiralık taşınmaz ilanları için zorunlu olacak.
HANGİ HİZMETLERİ VEREBİLİR?
Emlakçılar, taşınmaz alım satımı ve kiralanmasına aracılık etmenin dışında farklı hizmetler de verebiliyor. Ancak bunun sözleşmede belirtilmesi şart. Emlakçı, yetkilendirme sözleşmesinde açıkça belirtilmesi koşuluyla; tapu ve kadastro müdürlükleri, vergi dairesi müdürlükleri, yetkili idareler ve diğer kurumlardaki işlemlere aracılık etmek, kira bedeli ödemeleri ile abonelik işlemlerini takip etmek, tamir, bakım ve onarım gibi hizmetlerin verilmesini sağlamak ve bu hususlarla ilgili süreçler hakkında mülk sahibini bilgilendirmek gibi işlemleri de yapabilir.
HİZMET BEDELİ NE KADAR?
Alım satım durumunda hizmet bedeli oranı, alım satıma aracılık sözleşmesinde yer alan satış bedelinin KDV hariç yüzde 4’ünden fazla olamaz. Kiralamada kiralamaya aracılık sözleşmesinde yer alan kira bedelinin KDV hariç 1 aylık tutarından fazla olamaz.
Bu bedeller, aksi kararlaştırılmadıkça taraflar arasında eşit paylaşılarak ödenir.
Emlakçı, yetkilendirme sözleşmesine konu hizmetin verilmesi ile hizmet bedeline hak kazanır.
BERTARAF EDİLEBİLİR Mİ?
Alım satım ya da kiralama işlemleri sırasında komisyon ödememek için emlakçının devre dışı bırakılmak istendiği durumlar olabiliyor. Ancak mevzuat bu durumun önüne geçiyor. Mevzuata göre, taşınmazın yetkilendirme sözleşmesinin süresi içinde, taşınmaz gösterme belgesini düzenleyen emlakçı bertaraf edilerek doğrudan mülk sahibinden satın alınması veya kiralanması durumunda hizmet bedeline hak kazanılıyor.
TAŞINMAZ GÖSTERME BELGESİ DÜZENLENMELİ Mİ?
Emlakçı, alıcı veya kiracıya evi göstermeden önce ‘taşınmaz gösterme belgesi’ düzenler. Taşınmaz gösterme belgesi, her bir alıcı veya kiracı için ayrı ayrı düzenlenir. Taşınmazı gösterme hizmeti karşılığında herhangi bir bedel talep edilemez.
Şahan Gökbakar’ın yıllar önce Marmaris Delikyol’da aldığı tek katlı evi ve iskelesinin kaçak olduğunu ileri sürüldü. Marmaris Belediyesi’nin inceleme yapılması için ekip gönderdiği ev in bahçe kapısının kilitli olması ve tel örgülerle çevrili olmasından dolayı çalışma yapılamadı. Evinden dolayı gündemden düşmeyen Şahan Gökbakar ise sessizliğini bozdu.
Sosyal medya hesabından uzun bir video yayınlayarak tüm süreci anlatan Gökbakar, şu ifadeleri kullandı: “Birkaç gündür hakkımda çıkan haberlerle ilgili bir şeyler söyleme ihtiyacı hissettim. Artık hukuki süreç mi etkilenmeye çalışıldı bilmiyorum ama. Fatih Altaylı’nın hakkımda ileri geri konuştuğunu görünce dayanamadım. Ben kendisinden daha ciddi bir gazetecilik yapmasını beklerdim. Beni telefonla arayıp sorabilirdi mesela. Ama yapmadı böyle bir şey. Yine de bir vesile oldu benim videoyu çekmeme.”
“Öncelikle bu ve bu haberi alıp kullanan herkesin kullandığı bu fotoğraf, bu ev, bu inşaat bana ait değil. Arkada görünen bu ev de bana ait değil. Bunlar iki yan parselimizdeki komşumuzun evi. İnşaat da komşumuzun ev de komşumuzun. Bana ait değil. Benim evim iki yan parselde tek katlı 80 metrekare bir köy evi. Orada zaten fiziken orada. Bunlar algı ve propaganda olarak yapılıyor. Üşenmeyip gidip çekseydiniz bari. Resimlerde gösterildiği gibi iki katlı evim yok. Ben 2020 yılında hali hazırda olan evi ve iskeleyi satın aldım.”
“2020 yılında bir emlak sitesinden ilandan evi buldum ev sahibi ile iletişime geçtim ev sahibi yapı kayıt belgeli evi ve iskeleyi satıyordu ben de ‘yapı kayıtlı’ diye düşünerek o zaman güven uyandırmıştı devletin verdiği bir belge var sonuçta ve gerekli incelemeleri yaparak belediyede sorgulamasını yaptım tapuya gittim her şey tertemiz ve almayı düşündüm. Burası ufak araba ile ulaşım olmayan kafa dinleyeceğimiz bir yer diye aldım. Malikane diye bir derdim olsaydı, Allah’a şükür imkanım var dünyanın her yerinde denize sıfır malikane alabilirim ben. Böyle bir imkanım var. Niye gideyim de Marmaris’te çam ağacı kesip sit alanına kaçak villa yaptırayım. Bunu yapabilmek için ya su katılmamış geri zekalı ya da birilerine güveniyor olması gerek. Ben de öyle bir insan değilim, böyle bir topa niye gireyim? Kafayı yediniz. Herhangi bir eklenti inşaat falan yapmadık. Girin Google’dan bakın, ben almadan 7 sene öncesine de bakın. Niye böyle şeyler yapıyorsunuz. Ne istiyorsunuz arkadaşlar?”
“2021 yılında yangınlar çıktı her şey değişti. 2022 yılında bir anda yapı kayıt belgesi iptal oldu. Sit alanı diyerek şerk düşüldü. Üzerine bu ev yıkılsın diye yazı asıldı, biz de dava açtık. Hukuki süreç devam ediyor. Durum bu, bu kadar net ve gerçek. Göstermeye çalıştığınız kişi ben değilim, öyle biri değilim. Yaptığınız kötülük beni etkilemez.”
Bakın Türkiye’de inanılmaz sit alanları talan ediliyor. Cennet koylarda siteler yapılıyor. Türkiye’nin her yerinde kaçak varken 85 bin metrekarelik köy evi ve iskele bütün sorunlarımızı çözüyorsa hemen yıkalım kardeşim. Ama o iskele orada olmasaydı yangınlara bu kadar hızlı müdahale edilmezdi. Donanmasından itfaiyesine kadar herkes o iskeleyi kullandı. Bir işe yaradı yani o iskele. Toplumsal bir linç oluşacaksa, sosyal sorumluluk projesi olarak görülecekse ilk balyozu da biz vuralım ya. Elimizle yıkalım ya ama kanunlar tek bir kişiye işlemeyecek. Türkiye’deki iskansız, imarsız evler yıkılacaksa beklemeyelim kararı yıkalım.”
“Ayıp oluyor ya ayıp. Yargı ne kadar verecekse saygı duyacağız. Ne gerekiyorsa da yapılacak merak etmeyin. Benim iskeleye, kaçak göcek şeylere ihtiyacım yok. Benim de ailemin de. Sevgiler.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.