Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla birinci dereceden deprem kuşağında yer alan bir ülkedir. Bu durum, deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmeyi ve yapı güvenliğini her geçen gün daha önemli hale getiriyor. Ne zaman deprem olacağı kesin olarak bilinmese de, deprem nedeniyle yaşanacak can ve mal kayıplarını azaltmak mümkün. Bunun yolu da depreme dayanıklı evlerde yaşamak ve riskli yapıları zamanında tespit etmekten geçiyor.
Peki bir evin depreme dayanıklı olup olmadığı nasıl anlaşılır? Depreme dayanıklı evlerin özellikleri nelerdir? Riskli bina tespiti nasıl yapılır? Tüm bu soruların yanıtlarını detaylı bir şekilde ele aldık.
Depreme dayanıklı bina, olası bir depremde yıkılmadan veya büyük hasar almadan insanların can güvenliğini sağlayacak şekilde tasarlanmış ve inşa edilmiş yapıdır. Bu tür yapılar, modern inşaat tekniklerine uygun, doğru mühendislik hesaplarıyla inşa edilmiş ve denetimden geçmiş olmalıdır.
Depreme dayanıklı evlerin amacı, yapının sağlam kalmasının yanı sıra içinde bulunanların güvenli şekilde tahliyesine olanak sağlamaktır.
Depreme karşı dayanıklı bir ev ya da bina inşa etmek için birçok kriter göz önünde bulundurulmalıdır. İşte dikkat edilmesi gereken başlıca özellikler:
Binanın, lisanslı mühendisler ve mimarlar tarafından tasarlanmış olması gerekir. Proje detaylarının eksiksiz hazırlanmış ve belediye tarafından onaylanmış olması oldukça önemlidir.
Depreme dayanıklı bir yapı, mutlaka zemin etüdü yapılmış bir alanda inşa edilmelidir. Zemin yapısı, binanın dayanıklılığı üzerinde doğrudan etkili bir faktördür. Yumuşak veya sıvılaşma riski taşıyan zeminler, risk faktörünü artırır.
Kolon, kiriş, beton ve demir gibi temel yapı malzemelerinde kaliteden ödün verilmemelidir. Kullanılan betonun sınıfı ve çelik donatının niteliği, binanın dayanıklılığını belirleyen ana unsurlar arasındadır.
Taşınmazda gözle görülür kolon çatlakları, rutubet, nem izleri, sıva dökülmeleri gibi yapısal sorunlar varsa uzman incelemesi şarttır.
Su ve nem sızıntıları zamanla demirlerin paslanmasına ve betonun zayıflamasına neden olur. Bu da binanın dayanıklılığını ciddi oranda düşürür.
Sıklıkla sorulan sorulardan biri de "20 yıllık bina depreme dayanır mı?" şeklindedir. Bu sorunun kesin bir yanıtı yoktur çünkü binanın yaşı tek başına yeterli bir kriter değildir. Ancak:
1999 depremi öncesi yapılan binaların büyük kısmı eski yönetmeliklere göre inşa edilmiştir.
2000 sonrası yapılan binalarda deprem yönetmeliğine uygunluk daha yüksektir.
Türkiye’de ortalama bina ömrü 50-60 yıl olarak kabul edilir. Ancak bakım, kullanılan malzeme kalitesi, çevresel etkiler ve zemin yapısı bu ömrü azaltabilir.
Bir yapının depreme dayanıklı olup olmadığını anlamak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir:
Zemin yapısı ve jeolojik rapor incelenir.
Yapıya ait statik proje kontrol edilir.
Projeye uygunluk araştırılır (kaçak kat, değişiklik vs.)
Kolon, kiriş ve temellerde gözle görülür hasar olup olmadığına bakılır.
Beton kalitesi ve donatı (demir) oranları laboratuvar analizleriyle test edilir.
Yapının genel taşıyıcı sistem modeli incelenir.
Gerekirse bina güçlendirme önerileri hazırlanır.
Evinizin veya binanızın dayanıklılığını ölçmek için “Deprem Dayanıklılık Raporu” alabilirsiniz. Bu rapor, özel yapı denetim firmaları tarafından verilir.
Beton örneği alınır.
Donatı tespiti yapılır.
Kat yükseklikleri ve kolon kiriş kesitleri ölçülür.
Bilgisayarlı analizlerle dayanıklılık hesaplanır.
Fiyatları ise binanın büyüklüğüne göre değişir. Örneğin; 5 katlı ve 10 daireli bir binada bu test yaklaşık 3.500 - 4.000 TL civarındadır.
Riskli bina tespiti, kentsel dönüşüm kapsamına alınabilecek, can güvenliğini tehdit eden yapıların tespitidir. Bu işlem:
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan lisans almış kurumlar tarafından yapılır.
Gerekli belgeler: Tapu fotokopisi ve kimlik belgesi ile başvuru yapılır.
Rapor 7 gün içinde ilgili belediyeye gönderilir.
Bina riskli bulunursa, yıkım süreci başlar ve bina dönüşüm kapsamına alınır.
Eviniz riskli yapı sınıfındaysa veya depreme karşı daha güvenli hale getirmek istiyorsanız güçlendirme seçenekleri mevcuttur. Yaygın uygulamalar şunlardır:
Kolon kesiti büyütme: Kolonların kalınlaştırılmasıyla dayanıklılık artırılır.
Çelik sargı veya lifli polimer sargı: Kolonların çevresine sargı uygulaması yapılarak süneklik kazandırılır.
Dıştan etriye ekleme: Kiriş ve kolonlara ekstra dayanım sağlanır.
Perde duvar ekleme: Binanın yatay rijitliği artırılır.
Bölme duvar güçlendirmesi: Çelik hasır ve özel sıvalarla dayanım artırılır.
Deprem anında zeminin davranışı, binanın zarar görüp görmeyeceğini doğrudan etkiler. İdeal olarak ev alınacak bölgenin:
Zemin etüt raporu bulunmalı
Sıvılaşma riski olmamalı
Yüksek yeraltı su seviyesi içermemeli
Zayıf zemin üzerine yapılmış binalarda, doğru temel sistemi kullanılmadıysa risk artar. Bu nedenle, binanın zemin durumu mutlaka kontrol edilmelidir.
Yapı ruhsatı
Statik proje
Zemin etüt raporu
İskan belgesi
Belediyeden alınan yapı kullanım izin belgesi
Kat irtifakı ve tapu bilgileri
Tüm bu belgeler, binanın yasal durumu ve mühendislik kriterlerine uygunluğunu kontrol etmek açısından kritik öneme sahiptir.
Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan bir ülkede yaşıyorsanız, ev alırken ya da kiralarken yalnızca fiyat ve konum değil, dayanıklılık kriterlerini de göz önünde bulundurmalısınız. Depreme dayanıklı yapılar hayat kurtarır, riskli binalar ise büyük trajedilere yol açar.
Unutmayın:
Deprem öldürmez, çürük bina öldürür.
Evinizi ya da binanızı test ettirin, gerekiyorsa güçlendirin ya da kentsel dönüşüm fırsatlarını değerlendirin. Sağlam yapılarla güçlü yarınlara adım atın.