Gayrimenkul yatırımları, arsa alım-satımı ya da taşınmazın kullanımıyla ilgilenen herkesin karşısına çıkan kavramlardan biri “zilyetlik”tir. Ancak çoğu zaman “mülkiyet” ile karıştırılır. Peki, zilyetlik nedir? Tapulu arazide zilyetlik olur mu? Bu yazıda zilyetliğe dair tüm sorulara açıklık getiriyoruz.
Zilyetlik (veya zilliyetlik), bir eşya veya taşınmaz mal üzerinde fiili hâkimiyet kurma durumudur. Kısaca, bir taşınmazı kullanmak, üzerinde oturmak, ekim yapmak gibi eylemlerle kişi o mala “zilyet” olur.
Türk Medeni Kanunu’na göre zilyetlik, mülkiyeti değil, eşyaya fiilen egemen olmayı ifade eder. Yani bir malın sahibi olmayabilir ama onu kullanıyor ve koruyorsanız, zilyet sizsiniz.
Türk Dil Kurumu’na göre “zilliyet”, bir eşya ya da mal üzerinde fiilî tasarruf hakkı olan kişidir. Yani kişi mülkiyet sahibi değilse bile kullanım hakkına sahipse zilliyet olarak kabul edilir.
Kriter | Zilyetlik | Mülkiyet |
---|---|---|
Tanım | Fiilî hâkimiyet | Hukuki sahiplik |
Hak Sahibi | Kullanıcı olabilir | Tapu sahibidir |
Devredilebilirlik | Devir mümkündür | Resmî işlem gerekir |
Kanıt | Tanık, fatura, kullanım durumu | Tapu belgesi |
Süreyle Kazanım | 10-20 yıl ile olabilir | İlk andan itibaren geçerlidir |
Mülkiyet, bir mal üzerindeki en geniş haktır. Oysa zilyetlik, yalnızca malın fiziksel kontrolüne işaret eder.
Zilyetlik kendi içinde birkaç kategoriye ayrılır. Bunlar:
Malı doğrudan kendisi kullanan kişidir. Örneğin kendi evinizde oturuyorsanız, asli zilyetsiniz.
Malı asli zilyetten devralan, yani bir başka kişinin izniyle kullanan kişidir. Kiracı buna örnektir.
Zilyetliğin karşılıklı rıza ile devredilmesidir. Örneğin, bir aracı satmadan önce test sürüşü için vermek.
Kayıp ya da unutulan eşyayı bulan kişi gayri iradi zilyet olur. Buradaki zilyetlik irade dışıdır.
Taşınmazı kullanmayan ama mülkiyet sahibi olan kişi için geçerlidir. Örneğin evini kiraya veren ev sahibi.
Zilyetlik bir mülkiyet hakkı değildir ancak zamanla mülkiyete dönüşebilir. Bu noktada “zilyetliğe dayalı tapu kazanımı” devreye girer.
Tapusuz taşınmazlarda: 20 yıl boyunca açık ve aralıksız kullanım.
Tapulu taşınmazlarda: 10 yıl boyunca iyi niyetli, aralıksız kullanım. (Ancak mevcut malik bu duruma itiraz etmezse.)
Bu süre sonunda kişi “zilyetliğe dayalı tapu tescil davası” açabilir.
Evet, olur. Örneğin bir kişi, tapulu bir arazide fiili kullanım hakkına sahip olabilir. Malik rıza gösterirse bu “fer’i zilyetlik” olur. Ancak malik istemediği halde kullanılıyorsa bu “haksız zilyetlik” olur.
Zilyet olarak bir taşınmazı belirli bir süre boyunca kullanırsanız ve malik bu duruma karşı çıkmazsa, mahkeme kararıyla bu taşınmazın tapusunu alabilirsiniz. Bu kazanım sürecine “kazandırıcı zamanaşımı yoluyla tapu tescili” denir.
Şartlar:
Malın sahibinin uzun süre ortada olmaması
Kişinin o araziye bina, bahçe, tarla yapması
Kamuya ait veya hazine taşınmazı olmaması
Evet, bir malın zilyetliği devredilebilir. Örneğin bir araziyi ekip biçen kişi bunu bir başkasına devredebilir. Ancak bu devir mülkiyeti kapsamaz; yeni kişi yalnızca fiili kullanımı devralmış olur.
Zilyetlik devri sözlü anlaşmayla dahi mümkündür. Ancak mülkiyet devri yalnızca tapuda yapılır.
Evet. Bir kişi zilyet olarak bir taşınmazı kullanıyorsa, bu zilyetlik hakkı vefatı sonrası mirasçılarına geçer. Bu, özellikle tapusuz arazilerde yaygındır. Mirasçılar, zilyetliği devralarak kullanıma devam edebilir ve daha sonra tapu hakkı için dava açabilirler.
Zilyetlik bazı durumlarda ortadan kalkar:
Taşınmazın malike teslim edilmesi
Zorla elden alınması (örneğin haciz)
Malın terk edilmesi
Mahkeme kararı ile zilyetliğin reddi
Zilyetlik hakkı araziyi kullanma hakkı sunsa da, bu durum yapı yapma hakkı tanımaz. Yapılaşma izni için imar ve ruhsat gerekir. Tapusuz veya hazine arazisine ev yapılması halinde yıkım ve ceza işlemleri gündeme gelir.
Zilyetliğe güvenerek yatırım yapmak risklidir.
Tapu alınmadan satış yapılmamalıdır.
Zilyetlik hakkı, belediyeden ruhsat alınması için yeterli değildir.
Hazine veya vakıf arazilerinde zilyetlik çoğunlukla tapuya dönüşmez.
Zilyetlik, mülkiyetin yerini tutmaz ancak zamanla hukuki sonuçlar doğurabilir. Özellikle uzun yıllar boyunca kullanılan taşınmazlar için zilyetliğe dayalı tapu kazanımı mümkündür. Ancak her zilyetlik mülkiyete dönüşmez. Bu nedenle arsa, tarla veya ev yatırımı yapmadan önce hem Tapu Müdürlüğü hem de belediye ile irtibata geçilmeli, arazinin durumu net olarak öğrenilmelidir.