Türkiye’de yatırım denildiğinde akla ilk gelen araçlardan biri gayrimenkuldür. Özellikle arsa ve arazi yatırımları, hem yeni yatırımcılar hem de tecrübeli sermaye sahipleri tarafından sıklıkla tercih edilir. Bunun en büyük sebebi, arsa ve arazilerin orta ve uzun vadede yüksek getiri potansiyeline sahip olmasıdır. Ancak bu kazanç, yalnızca doğru hamlelerle ve bilinçli adımlarla mümkün olur. Peki, doğru arsa yatırımı nasıl yapılır? Arazi alımında yapılan en yaygın hatalar nelerdir? Gelin, arsa yatırımına dair merak edilen tüm detaylara birlikte bakalım.
Konut, dükkan veya ofis gibi gayrimenkul yatırımlarında “kira çarpanı” gibi somut verilerle değerlendirme yapmak mümkündür. Ancak arsa ve arazi yatırımlarında durum daha karmaşıktır. Çünkü bu tür yatırımlar geleceğe dönük beklentilerle şekillenir. Eğer alınan arsa mevcut değerinin üzerinde bir fiyata satın alınmışsa, uzun süre kazandırmayabilir. Bu nedenle yatırım yapılacak yerin mevcut değeri, potansiyel gelişimi ve çevresel değişkenleri dikkatle incelenmeli; mümkünse yerel rayiç bedel araştırılmalıdır.
Arsa piyasasında birçok kişi “uzman” olduğunu iddia ederek yatırımcılara yol göstermeye çalışır. Ancak bu kişilerin birçoğu, bilgiye değil söylentilere dayanarak yönlendirme yapar. Gerçek uzman, verilerle konuşur. Yatırım yapmadan önce imar planları, belediye kararları, mülkiyet durumu ve altyapı projeleri gibi somut verilere dayanarak karar vermek gerekir. Tavsiye dinlenebilir ama son kararı her zaman yatırımcının bizzat araştırma yaparak vermesi gerekir.
Bir bölgenin gelecekte değerleneceği düşüncesiyle yapılan yatırımların çoğu, hayal kırıklığıyla sonuçlanabilir. Elbette bazı yatırımlar gerçekten değerlenecek ama bu her yer için geçerli değildir. Örneğin, “yakında otoban geçecek”, “üniversite kampüsü kurulacak” gibi söylemler sıkça dile getirilir. Ancak bu tür iddiaların gerçekleşip gerçekleşmeyeceği net değildir. Gerçekleşme ihtimali yüksek olan projelere yatırım yapılmalı, geri kalanlar için temkinli olunmalıdır.
Yatırım dünyasında “bir tanıdık zamanında şuradan arsa aldı, şimdi köşeyi döndü” hikayeleri çok duyulur. Ancak her hikayenin bir arka planı vardır. Aynı bölgede başka kişilerin zarar ettiğini kimse anlatmaz. Bu yüzden söylentilere göre değil, somut verilere ve belgeli bilgilere göre hareket edilmelidir. Tapu kayıtları, imar planları, çevresel projeler ve altyapı durumları gibi veriler resmi kaynaklardan teyit edilmelidir.
Hisseli araziler, SİT alanları ve su havzaları yatırımcının karşısına büyük problemler çıkarabilir. Bu tür taşınmazlarda yapılaşma izni kısıtlıdır veya tamamen yasaktır. Ayrıca hisseli arazilerde satış, kullanım ve tapu işlemleri karmaşık hale gelir. Bu tarz yerlerde yatırım yapmak hem zaman hem de para kaybettirebilir. “İmar çıkacak, SİT kalkacak” gibi söylemlere şüpheyle yaklaşılmalı, resmi plan ve onaylar görülmeden yatırım yapılmamalıdır.
Başarılı bir arsa yatırımcısı olmak için arsa, arazi, imar durumu, ada, pafta, lejant gibi temel kavramlara hâkim olmak gerekir. Ne aldığınızı bilmezseniz, değerini de anlamazsınız. İmar durumu bilinmeyen bir parselin üzerine ev yapılmaz. Yatırım yapılacak yerin tapu bilgileri, kadastro durumu, parsel numarası, imar izinleri net şekilde bilinmelidir.
“İmar çalışmaları başladı” demek, ertesi ay oraya inşaat yapılabileceği anlamına gelmez. Türkiye’de imar planlarının hazırlanması, onaylanması ve uygulanması uzun yıllar alabilir. İtiraz süreçleri, davalar, siyasi çekişmeler süreci uzatabilir. Bu nedenle bir yatırım yapılırken imar planı henüz kesinleşmemişse, bu durum uzun süre değişmeyecekmiş gibi düşünülmeli ve risk hesaplanmalıdır.
Piyasalar yukarı yönlü seyrederken herkes alım yapmak ister. Ancak bu dönemler genellikle alım değil, satış için uygun zamanlardır. En doğru alım zamanı ise piyasalarda durgunluk, korku ve kararsızlık dönemleridir. “Krizde alınır, ferahlıkta satılır” prensibi, arsa ve arazi yatırımı için birebir geçerlidir. Alım ve satım zamanlamasında duygular değil, veriler konuşmalıdır.
Arsa ve arazi yatırımı likit (kolay satılabilir) bir yatırım değildir. Alırken çok cazip bir fiyatla almadıysanız, istediğiniz anda nakde çevirmeniz zordur. Beklentiniz kısa vadede kazanç ise, arsa yatırımı sizin için uygun olmayabilir. Ayrıca ekonomik kriz, bölgesel sorunlar veya altyapı eksiklikleri gibi nedenlerle yatırımınız uzun süre bekleyebilir. Bu nedenle bu yatırım aracı, orta ve uzun vadeli hedefleri olanlar için uygundur.
Arsa ve arazi yatırımı, doğru yapıldığında ciddi kazançlar sağlayabilecek stratejik bir yatırım aracıdır. Ancak bu yatırımın kazandırması için yalnızca söylentilere değil; araştırmaya, bilgiye, analizlere ve gerçekçi değerlendirmelere dayanarak karar verilmesi gerekir. Unutmayın, “alırken kazanmak” bu yatırımın temel prensibidir. Araştırmadan, plan yapmadan, sadece umutla yapılan her yatırım sizi zarara uğratabilir.
Eğer doğru bilgiye ulaşırsanız, doğru zamanda ve doğru yerden yatırım yaparsanız, arsa ve arazi yatırımı size sadece kazanç değil; aynı zamanda uzun vadeli finansal güvenlik de sağlayacaktır.